Sina Yarımadası’nın batısında yer alan Süveyş Kanalı, kuzey ve güney erişim kanalları dahil 193,30 km (120.11 mil) uzunluğunda ve en dar noktası 313 metre genişliğindedir. Port Said’in kuzey ucundan Süveyş kentindeki Port Tevfik’in güney ucuna kadar uzanır. Dünyanın en mühim su yolu olan kanal, Afrika kıtasını dolaşmaya lüzum kalmadan Asya ve Avrupa arasında deniz taşımacılığına imkân veriyor.
Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlama fikri ilk çağda Firavunlara kadar uzanır. Böyle bir kanal inşa etme ihtiyacı, eski denizcilerin ticarette uzun mesafeler kat etmeleri nedeniyle meydana çıktı.
Süveyş Kanalı, Mısır’da Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayan ve Afrika ile Asya’yı ayıran, deniz civarında suni bir su yoludur. Kanal, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan İpek Yolu’nun bir parçasıdır.
Dere, Süveyş’teki gelgit ile değişir ve kışın kuzeye, yazın güneye akar. Orijinal kanal tek şeritli bir su yoluna sahipti ve hiçbir kilitleme sistemi içermiyordu.
İlk inceleme esnasında, yapım yöntemi ve küresel ekonomiye tanıttığı olanaklar tarafından geniş çapta kabul görmüştür. Diğer kanallarla karşılaştırıldığında kaza seviyesi nerdeyse sıfırdır. Gündüz ve gece süresince seyahat etmek mümkündür.
1854 ve 1856’da Ferdinand de Lesseps, Mısır ve Sudan Hidivi Said Paşa’dan bütün ulusların gemilerine açık bir kanal inşa etmek amacıyla bir şirket kurma izni aldı. Şirket açılışından itibaren 99 sene süresince kanalı işletecekti.
Süveyş Kanalı Şirketi (Compagnie Universelle du canal maritime de Suez) 15 Aralık 1858’de kuruldu.
Kanalın inşaatına 25 Nisan 1859’da geleceğin Port Said sahilinde oluşturulan kazılarla başlandı. 1859’dan 1869’a kadar sürdü. Kanalı kazmak, 1864’e kadar mecburi çalıştırma (corvée) ile aşağı yukarı 10 sene sürdü.
Corvée, tabiatı gereği sınırlı Aralıklarla kesintili, ücretsiz, mecburi çalıştırma biçimidir. Tipik olarak, her sene sadece belirli sayıda gün çalışılır. Terimin uygulanması vakit ve yer ile sınırlı değildir. Terim en tipik olarak, vasalların ya da başkasının hakimiyeti altındaki kişlerin genelde feodal bir toprak sahibi ya da hükümdar amacıyla çalışmasının beklendiği orta çağ ve erken çağdaş Avrupa uygulamalarında görülür.
Bir devlet doğrulusunda bayındırlık işleri hedefiyle dayatılan ve/fakat bazıları doğrulusunda angarya olarak görülen yasal, mecburi çalışma biçimidir. Bir tür vergilendirmeyi temsil eder. Bu istihdam şekli, çalıştırılanların emeğinin karşılığı olarak bir menfaat ya da nakit ile ödüllendirilmesini lüzumtirmez.
Corvée, çağdaş ve eski Mısır’da, eski Sümer’de, eski Roma’da, Çin’de, Japonya’da, kıta Avrupası’nda, İnka uygarlığında, Henry I ve Amerikan işgali altındaki Haiti’de (1915-1934) ve 1960’ların ortalarına kadar Portekiz’in Afrika kolonilerinde uygulandı.
Bazı kaynaklara göre yapımı esnasında detaylı ülkelerden 1,5 milyondan çok bireyin istihdam edildiği, kanalda vakit vakit 30.000’den çok bireyin istihdam edildiği ve on binlerce işçinin kolera ve aynısı salgın hastalıklardan öldüğü ön görü ediliyor.
1863’te zorla çalıştırmanın yasaklanmasına kadar binlerce bireyin kazma ve kürekle kanalı kazmaya zorlandığı söyleniyor. Bu yasağın sonrasında Süveyş Kanalı Şirketi, kanalı inşa etmek amacıyla özel yapım buhar ve kömürle çalışan ekipman getirmek mecburiyetinde kaldı. Bu ağır makineler sayesinde proje lüzumlu desteği aldı.
17 Kasım 1869’da kanal adeta açıldı ve Akdeniz’in suları Kızıldeniz ile iç içe geçti. Uzun Güney Atlantik ve Güney Hint okyanus rotalarından daha kısa olan Akdeniz ve Kızıldeniz üzerinden Kuzey Atlantik ve kuzey Hint okyanusları arasında gemilere direkt olarak erişim olanağı sundu. Arap Denizi’nden Londra’ya yolculuk uzaklığı aşağı yukarı 8.900 kilometre (5.500 mil) ya da 20 knot deniz milinde (37 km/sa; 23 mph) 10 gün kısaldı.
Açılış esnasında kanalın bölümlerinin derinliğinin söylendiği kadar büyük olmadığı, en derin bölümünün her vakit net olmadığı ve bunun da topraklanma riskine yol açtığı tarafında eleştiriler geldi. Deniz taşımacılığına açıldığında, Süveyş Kanalı yüzeyde 200 ila 300 fit, 72 fit genişliğinde ve 25 fit derinliğindeydi.
17 Kasım sabahı, L’Aigle liderliğindeki bir gemi konvoyu kanala girdi. Geçişin ilk gününde Fransız gemisi Péluse karaya oturdu. Péluse’u takip eden gemiler, ertesi sabah Péluse serbest kalana kadar kanalda demirlemek mecburiyetinde kaldı. Konvoy, Süveyş’e olan yolculuğunun geri kalanı amacıyla 19 Kasım sabahı tekrar yola çıktı. S.S. Dido, Kanalı güneyden kuzeye geride bıraktığımız ilk gemi oldu.
Sayısız teknik, politik ve mali sorunun üstesinden gelinmesine rağmen, nihai maliyet orijinal ön görüin iki katından çokydı. Süveyş Kanalı Şirketi mali sorun içerisindeydi. Kalan işler fakat 1871’de tamamlandı ve trafik ilk iki senede beklentilerin altında kaldı.
Kanalın sahibi Mısır hükümetine aitken, fazlası İngiliz ve Fransız olan Avrupalı bireyler kanalı işleten şirketin hissedarlarıydı. Şirket, Başkan Cemal Abdül Nasır’ın kanalı kamulaştırdığı Temmuz 1956’ya kadar kanalı işletti.
Kanal, Mısır’ın devlete ait Süveyş Kanalı Kurumu (SCA) doğrulusunda işletiliyor ve bakımı yapılıyor. Konstantinopolis Sözleşmesi’ne göre, bayrağı ne olursa olsun, harp ve barış dönemlerinde da rastgele bir ticari ya da harp gemisi doğrulusunda kullanılabilir.
Kanalın genişletilmesi
2014 yazında, Mısır Devlet Başkanı olarak vazifeye başladıktan aylar sonra, Abdel Fattah el-Sisi Ballah Bypass’ın genişletilmesini emretti. Projeye Yeni Süveyş Kanalı adı verildi zira gemilerin aynı anda kanalı her iki yönde de geçmesine izin verdi. Proje 59,4 milyar sterlinden (9 milyar ABD Doları) çokya mal oldu ve bir sene içerisinde tamamlandı. Sisi, genişletilen kanalın açılışını 6 Ağustos 2015’te düzenlenen bir törenle duyurdu.
Genişletme, Süveyş Kanalı’nın kapasitesini günde 49 gemiden 97 gemiye nerdeyse iki katına çıkarmayı amaçlıyordu. Bu 59,4 milyar sterlinlik (9 milyar ABD Doları) proje, sadece Mısırlı kurumlara ve bireylere verdiği faiz getiren yatırım sertifikalarıyla finanse edildi.
Süveyş Kanalı Kurumu 2016 senesinde yeni yan kanalı açmıştır. Süveyş Kanalı’nın doğu uzantısının kuzey tarafında yer alan bu yan kanal, Doğu Terminali’ne gemilerin terminalden yanaşması amacıyla hizmet vermektedir.