Kaz Dağı Nerededir, Nasıl Oluşmuştur?

Edremit bölgesinin kuzeyinde yer alan Kaz dağları, yemyeşil doğası, temiz havası ve varlıklı bitki örtüsü ile ülkemizin en ilgi çeken natural güzellikleri arasında yer alıyor. Çanakkale ve Balıkesir illeri arasında yer alan kaz Dağları Biga Yarımadası’na kadar uzanır. Kaz Dağlarının en mühim özelliği ise Alp dağlarından sonra en bol oksijenin kaz dağlarında yer almasıdır. İşte, Kaz Dağı ile ilgili bilinmesi gerekenler.

Kaz Dağlarında 800 tür bitki türünün 32’si endemik bitkiden meydana gelir ve 29 sayısı milli park sınırları içerisinde yer alır.

Kaz Dağları Nasıl Oluşmuştur?

Kaz dağları, natural bir oluşumun sonucudur. Ülkemizin Akciğeri konumunda olan Kaz Dağları, her sene binlerce Turist ağırlıyor. Doğal güzelliği ve varlıklı bitki örtüsü ile ilgi çeken Kaz Dağları’nda gürgen, karaçam, meşe, kayın ve kestane ağaçları yoğun görülür.

Kaz Dağlarının Yüksekliği ve Diğer Özellikleri

Kaz dağları, Alp dağlarından sonra en yüksek oksijen sayısını sahibi olan bölge olma özelliğini taşıyor. Üç tepesi teşhis edilen Kaz Dağlarının en yüksek tepesi 1774 metre olan Karataş tepesidir. Karataş tepesi Balıkesir-Edremit bölgesinin Güre beldesinin kuzey-kuzeybatı bölgesine denk gelir.

Kaz Dağları Nerede?

Kaz dağları, başka ismi işe İda dağ, Edremit körfezinin kuzeyinde Çanakkale ve Balıkesir illeri arasında yer alan ülkemizin oksijen miktarı en yüksek ikinci dağıdır. Kaz dağları, büyük ölçüde Biga yarım adasına kadar uzanır. Yılın büyük bir bölümü yağışlı geride bıraktığımız Kaz Dağlarında Akdeniz ikliminin etkisi görülür.

Kaz Dağlarına Nasıl Gidilir?

Kaz dağlarına ulaşım amacıyla kullanabileceğiniz pek çok yol bulunuyor. Kazdağları-İstanbul arası aşağı yukarı 7 saat sürüyor. İstanbul’dan kaz dağlarına kendi aracınız ile gelecekseniz Yenikapı’dan feribota binerek 2 saat vakitn bir yolculuk ardından Bandırma’ya ulaşabilirsiniz. Buradan da Susurluk, Balıkesir ve Edremit istikametini takip ederek Kaz Dağlarına ulaşabilirsiniz. İstanbul’dan Kaz dağlarına gelmek amacıyla de 6 saat vakitn bir yolculuk ardından Akçay otogara otobüsle gelebilir buradan da minibüslere binerek 10 dakikada Zeytinli’ye gelebilirsiniz. Buradan da taksiye binerek kısa bir vakit içerisinde Kaz dağlarına basitçe ulaşabilirsiniz.

Kaz Dağları Milli Parkı Özellikleri

Kaz dağları ülkemizin en iyi ikinci oksijeni teşhis edilen dağıdır. Bu bölge, çok detaylı ve varlıklı bir bitki örtüsüne sahiptir. Kaz Dağları, 1993 senesinde milli park ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Her sene binlerce şahıs kaz dağlarında teşhis edilen termal otellerde konaklamak ve bu natural güzelliğin keyfini çıkartmak amacıyla burada teşhis edilen termal otellere geliyor. Sevdiklerinizle bol oksijenli kaliteli vakit geçirebileceğiniz bir bölgedir.

OKSİJEN ÇADIRI
Homeros İlyada’sında İda Dağı ( Kazdağı ) amacıyla “Bol pınarlı vahşi hayvanlar anası” diye bahsetmektedir. Kazdağı’nın her yerinden kaynaklar çıkmaktadır. 1500 mt rakımda dahi yaz kış suyu olan kaynaklar mevcuttur. Edremit, Akçay ve Altınoluk’un buz gibi soğuk ve bol içme ve kullanma suyu Kazdağı’nın eriyen kar sularıdır. Kazdağları’ndan gelen orman havası ile denizin iyotlu ve oksijen miktarı yüksek havası birleşince Altınoluk Şahinderesi Boğazı seviyesi oksijen çadırı şeklinde ifade edilmektedir. Dünyanın oksijen bolluğu tarafından ilk üç yerinden biri bulunduğu teşhis edilmiştir.

İLK GÜZELLİK YARIŞMASI

İda Dağı (Kazdağı), dünyada mitoloji ve efsaneler Dağı olarak bilinmektedir. Kaz dağlarındaki üç efsanamacıyla biri Yunan efsanesi (İlyada) başkaları Sarıkız ve Hasan ile Emine’ nin aşk öyküleri olan iki Türk efsanesidir.Yunan Mitolojisinde Paris’in Altın Elmayı Afrodit’e vermesi sonucu, dünyada ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yerdir. Bilindiği gibi, bu güzellik yarışması getirdiği neticeleri itibarıyla, tarihte ünlü Troia savaşlarının çıkmasına namacıyla olmuştur.

Özelliği: Ege Bölgesi ile Marmara Bölgesini birbirinden ayıran,antik çağlarda “İda Dağı” olarak anılan Kaz Dağı, Biga yarımadasının en yüksek kütlesidir.
Kaz Dağının üstüne yerleşmiş, kuzey-güney istikametine uzanan derin vadi ve kanyonları, flora ve fauna tarafından varlıklı bir potansiyel arz etmekte, bilhassa de bitki örtüsünün taşıdığı biyolojik detaylılik ana kaynak değerini oluşturmaktadır.
Hayvan Türleri: Ayı, Karaca, Yaban Kedisi, Su Samuru, Sincap,Yarasa, Kirpi, Tavşan, Porsuk, sansar, Tilki, Yaban Domuzu, Kartal, Doğan, Atmaca,Şahin, Keklik, Tahtalı, Çulluk ve Balık cinsleri, Alabalık ve sazan türleri bulunmaktadır.

Bitki Örtüsü: Üst tabakada 600-700 rakımlar arasında Kızılçam hakimdir. Üst rakımlarda Karaçam, Kayın, Göknar asli ağaç türleridir. Kestane Meşe, Kızılağaç, Çınar ağaçları bulunmaktadır. Alt tabakada Sistus (Laden), Erika, Karaçalı, Böğürtlen, Sarmaşık bitkileri ile Kekik, Adaçayı, Sumak gibi tıbbi bitkiler tarafından da çok varlıklıdir.

HASANBOĞULDU GÖLETİ
Güre beldesi sınırları içerisinde kalan Pınarbaşı 1980 senesinde kurulmuş ve sadece 1 Ha. büyüklüğünde olmasına rağmen en yoğun sarfedilen mesire alanlarındandır. En mühim özelliği ise Kazdağı kar sularının bir kısmının kaynak durumunda buradan çıkıp dere oluşturmasıdır. Akarsuyun sıcaklığı 9-10 derecedir. Yılın 2.5 aylık yaz sezonunda aşağı yukarı 60-80 bin ziyaretçi doğrulusunda günübirlik kullanılmaktadır.

Zeytinli beldesine 4.5 km. mesafedeki Sutüven (Hasanboğuldu) 1992 senesinde kurulmuş ve 3 Ha. büyüklüğündedir. Kazdağı’nın eteğinde, içerisinden Kızılkeçili çayı’nın geçtiği Hasanboğuldu göleti ve suyun 17 metreden düştüğü Sutüven şelalesi namacıylaiyle son senelerde giderek daha çok rağbet gören alanın, günümüz ziyaretçi sayısı yaz sezonunda 100 bine yaklaşmaktadır. Manzara güzelliği ve Hasanboğuldu hikayesinin yaygınlaşmasıyla her geride bıraktığımız gün daha çok ilgi görmektedir.