
Akşehir Gölü
Akşehir Gölü, Konya ile Afyon arasında, Konya’nın Akşehir ilçesi sınırları içerisinde yer alan, dağların arasındaki çöküntüye yağmur ve kar sularının birikmesiyle oluşmuş bir göldür. Gölün suyunun dışarıya akmasını mümkün kılabilecek bir gideri yoktur. Rakımı 2610 metreye kadar çıkan ve aşağı yukarı 100 km uzunluğundaki Sultan Dağları’ndan inen mevsimlik kar ve yağmur suları ile beslenir. Peki, bu kadar su ile beslenip, gideri de yoksa, biriken sular nereye gidiyor?
Bölgede yazların sıcak ve kurak olması sebebiyle, yazın buharlaşan suyun miktarı son derece fazladır. Yine kuraklıktan ötürü bölümde çoğu su kuyusu kazılmıştır. Bu kuyulardan çekilen içme ve sulama suları ile buharlaşma, gölün gideri olur. Gölün denizle bağlantısı olmamasına rağmen, suyu kısmen tuzludur. Nedeni ise yağmur ve kar sularının yamaçlardan aşağıya akarken kendisiyle getirdiği alüvyonların içerisine karışan kaya tuzu ve minerallerdir. Su buharlaşırken tuz ve mineralleri geride bıraktığı amacıyla zaman içerisinde suyu tuzlanmaya yüz tutmuştur. Fakat tuzluluk seviyesi gölün heryerinde aynı değildir. Orta kesimlerde ve kuzeydoğu yönünde, Üçkuyu köyünün bulunduğu tarafta, gölün sığ bulunduğundan ötürü tutzluluk seviyesi gözle görülür şekilde fazladır.
Göldeki su miktarı ve gölün büyüklüğü mevsimden mevsime çok değişiklikler gösterir. Gölün kapladığı alan 2000 senesine kadar aşağı yukarı 350 kilometrekare idi. Yavaş yavaş yok olmaya yüz tutan göl, 2008 senesinde resmen kurumuş ve bir çölü andırmaya başlamıştır. DSİ’nin inşa ettiği regülatör ve su kanalları, göle bağlanan Taşköprü çayını kapatmış, bu da gölün Eber Gölü ile olan bağlantısını kesmiştir. Kontrolsüz ve şuursuz oluşturulan sondajların da etkisiyle göl kurumuştu. Fakat oluşturulan farkındalık faaliyetleri ve başka çalışmalar neticesinde bir sene sonra 2009’da gölün 30 kilometreye kadar çıktığı teşhis edilmişti. 2016 Mayıs ayında oluşturulan ölçümlerde gölün 80 kilometrekareye vardığı anlaşılmıştır.
Akşehir Gölü ‘ndeki suyun derinliği yer yer 1,5-2 metre oranlarına ulaşırken, bu derinlik yazın azalmakta, kış ve bahar aylarında ise aşılmaktadır. Kuzeydoğu tarafına doğru sığlaştığı amacıyla, su miktarı arttığında göl bu yöne doğru büyüyüp küçülmektedir.
2015 ve 2016 senelerinde bölümde kaydedilen yağış miktarı, uzun senesinin ortalamasının üstünde bulunduğu amacıyla su miktarı artmaktadır. Yerel yönetimin uygulmaya koyduğu koruma tedbirleri sahibi olan projeler yaşama geçirildiğinde Akşehir Gölü ‘nün yine eski durumuna getirilmesi hedeflenmektedir.
Geçmişte de tamamıyla kurumuştu
Akşehir Gölü’nün 1935, 2008, 2012 senelerinde da tamamıyla kuruduğunu bildiren Akkaya, şunları söyledi:
“Gölün, en muhteşem dönemlerinde bile 4-5 metre derinliğe sahip bulunduğu ifade ediliyor. Göl, sığ bir göl ve yağmurlar dışında kendi içerisinde besleneceği ciddi bir kaynağı yok. Son senelerde da iklim farklılığı ve küresel ısınmayla yağışlar azaldı. Buna bağlı olarak da gölün beslenmesi azaldı. Geniş bir alana sahip sığ bir göl bulunduğu amacıyla buharlaşmayla da çok su kayıbı yaşandı. Gölün tarihçesine baktığımızda 1935’te tamamıyla kuruduğu, 1969’da da gölün taştığı biliniyor. Yine 2008’de tamamıyla kurudu daha sonra yağışlara bağlı olarak eskisi kadar olmasa da su topladı. Göl son olarak 2012’de ve bu sene tamamıyla kurudu. Bunun dışındaki senelerde belli ölçülerde gölde su rezervi vardı.”
Akkaya, Akşehir’in önceden senelik ortalama 700 milimetreye yakın yağış aldığını, bugün ise bu seviyesin 400-450 milimetreye kadar düştüğünü ve yağışların düzensiz bulunduğunu vurguladı.
Gölün kurumasındaki en mühim faktörün az ve düzensiz yağan yağmurlar bulunduğuna ilgi çeken Akkaya, “Allah’ın izniyle bu kışın biraz güçlü geçmesi öngörülüyor. Bir de halk arasında da ‘Ayva bereketli olunca kış bol olur’ denir. Gerçekten de bu sene ayva meyvesi bereketli, inşallah ilçemiz güzel yağış alır. Gölün yine eski durumuna gelmesini istek ediyoruz.” ifadelerin kullandı.