CEZAYİR

Afrika’nın en büyük devleti olan Cezayir, Berberi kökenli 22. Mısır Hanedanı’nın kurulmasıyla tarih sahnesine girmiştir. M.Ö. 814-813 senelerinde Kartacalılar’ın eline geride bıraktığımız ülke, daha sonra Romalılar ve Bizanslılar doğrulusunda işgal edilmiştir. 16. yüzyılda Oruç ve Hızır Reisler doğrulusunda fethedilen Cezayir, Barbaros Hayreddin Paşa doğrulusunda Osmanlı Devleti’nin bir beylerbeyliği durumuna getirilmiş ve üç yüzyıl Osmanlı idaresinde kalmıştır. 1830 yılında Fransızlar doğrulusunda ele geçirilmiş ve yüzyılı aşkın bir vakit Fransa’nın sömürgeci idaresi altında kalmıştır. Daha sonra 1950’lerde bağımsızlıklarını elde etmek amacıyla mücadele eden Cezayirliler, 1962’de “Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti” adıyla bağımsızlığını ilan etmiştir.

Afrika kıtasının en varlıklı ülkelerinden biri olan Cezayir, senelik 113,6 milyar dolarlık gayri safi milli hasıla ile kıtanın en büyük beşinci iktisadına sahiptir. Ülke mühim bir natural gaz ve petrol yapımcısı ve ihracatçısıdır. Ülkenin güney batısında demir, güney ucunda ise uranyum ve çinko yatakları bulunur. İhraç ettiği mamüller arasında mineral yakıtlar, yağların yanı sıra anorganik kimyasallar, gübreler, şeker ve mamulleri, organik kimyasallar yer alır. İthal ettiği mamüllerin başta gelenleriyse savunma vasıtaları, elektrikli ve elektronik vasıtalar, makineler, ulaşım vasıtaları ve yedek parçaları, kimyasal maddeler ve besin maddeleridir. Başlıca dış ticaret ortakları Çin, Fransa, İtalya ve İspanya’dır.

Sanayi

Sanayinin son derece geliştiği ülkede petrole ve yan mamüllerine dayalı endüstri kuruluşlarının dışında çelik, çimento, gübre, tekstil, deri, cam, kağıt, kırtasiye, ofis malzemeleri, şeker, meşrubat, mobilya, madeni eşya, plastik ve besin endüstrileri de ilerlemiştir. Çalışan nüfusun yüzde 12’si endüstri pazarında iş görmektedir.

Tarım

Cezayir topraklarının yüzde 16’sı tarıma elverişlidir. Denize yakın yerlerde Akdeniz iklimi tesiri görüldüğünden zeytin gibi Akdeniz iklimi bitkileri yetişir. Cezayir, bakla tarımında dünya listelenmesinde birinci, incirde beşinci, hurmada altıncı, kayısıda dokuzuncu, bademde onuncu gelir. Buna rağmen tarım mamüllerinin büyük bölümünü ihraç edemez.

Cezayir Mutfağı

Cezayir hem Afrika hem de Akdeniz ülkesi olduğundan Türk, Kuzey Afrika ülkeleri ve Akdeniz ülkeleri mutfaklarından etkilenmiştir. Cezayir mutfağının esasını kuzu eti oluşturur. Bu yüzden kuzu etiyle hazırlanan öğünler fazladır. En çok tüketilen yemekse sevgi ve bereketin sembolü olarak anılan buğdaydan oluşturulan Kuskus’tur. Kuskus buharda pişirilerek yanısıra kuzu ya da tavuk eti ya da sadece sebze ve özel bir sos ile servis edilir. Kuskusun şekerli olanı da vardır. Cezayirliler geleneksel yemeklerin sonucunda kesinlikle kuru üzümlü ve şekerli kuskus ikram eder.

Cezayir İle İlgili Bilgiler

Ülkede trafik ışıkları yoktur, bombalama olaylarına karşı trafik sıksık akmak zorundadır ve vasıtaların durması yasaktır. Genel olarak sokaklarda bayanlara raslanmazken, Kabyle bölgesinde gündelik hayat baskısız ve rahat geçmektedir.
Özellikle başkent Cezayir, ülkenin en çağdaş ve ilerlemiş yeridir. Kadınlar burada günlük hayata dahil olabilmektedir. Sosyal hayat etkinlikleri amacıyla pek alternatifin olmadığı ülkede vakit vakit festivaller, konserler ve sergiler düzenlenmektedir.
Ülkenin çoğunluğunun Müslüman olduğundan ötürü alkollü içecekler her yerde satılmamaktadır. Başkent Cezayir’de lüks oteller ve restaurantlarda, ülkede imal edilen Fransız şarapları sunulmaktadır.

Cezayir turizme açılmamış – Türkler hariç – yabancıyı pek sevmeyen ve Turist vizesinin zor alındığı ülkedir. Türkiye’den her gün dört uçak seferinin yapıldığı Cezayir, Türkler amacıyla bir çalışma kısmı olmuştur. Üç yüz Türk firması Cezayir’de çalışmaktadır. Cezayirliler amacıyla ise ülkemiz bavul ticareti ve turizm olarak görülmektedir.
Son senelerde yaşanan iç karışıklıklar ve güçlenen radikal islam turizmi etkilemiştir. Başkent Cezayir çağdaş görüntülü olmakla beraber, güneye gidildikçe çöl kapısı denilen Ghardaia – M’zab bölgesi Unesco Dünya Kültür mirası listesinde yer almıştır.

Başkent Cezayir’den bir buçuk saatlik uçuşla ulaşılan Ghardaia ve iki saatlik bir vasıta yolculuğundan sonra ulaşılan Guerrera, yabancıların alınmadığı, otel vs. bulunmayan kapalı bir bölgedir. Bölgede Mozabitliler çoğunlukta olmasına rağmen, Arap nüfusla oluşturulan kavgalardan ötürü, bölümde çok sayıda asker ve polis bulunmaktadır.