DOLAR 38,2552 % 0.34
EURO 43,8333 % 0.15
STERLIN 51,0885 % 0.12
FRANG 46,9242 % 0.68
ALTIN 4.076,87 % 0,33
BITCOIN 85.338,81 0.922

Ayhan Işık kimdir?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Ayhan Işık kimdir?

Ayhan Işık

1929 senesinin 5 Mayıs sabahı altı çocuklu Selanik göçmeni bir ailenin son çocuğu olarak İzmir’in Konak ilçesi Karataş semtinde Mithatpaşa caddesi üstünde iki katlı eski tarihi bir rum evinde dünyaya gelir; kendi anlatımıyla “Işıyan ailesinin tekne kazıntısı” olarak… “Çocukluk günlerim tanınan yaramazlıklar ve onların neticeleri ile geçti. Annemi, hep telaşlandırmışımdır.” diye ekler Işık, 1970’lerin ikinci %50 sinde yazmaya başladığı ve vefatından sonra tefrika durumunda yayımlanan “Hayatım” isimli hatıratlarında.

Altı yaşındayken; “…Onunla alakalı olarak şimdi çok az şey hatırlıyorum. Ama en çok da kokusunu…Bazı geceler yanıma gelip bana sarılmasını, beraber uyumamızı. Bir defasında balık tutmaya götürmüş, dönüşte de sırtına alıp merdivenleri çıkartmıştı. Hepsi bu…Hafızamı ona dair hep zorladım. Daha çok şey hatırlayabilmek, hatırladıklarımı hiç unutmamak amacıyla…” diyerek andığı babasını kaybeden Işık, öğreniminin ilk birkaç senesini İzmir’de, büyük bir bölümünü ise seneler evvelce üniversite tahsili amacıyla İstanbul’a yerleşmiş olan en büyük ağabeyi Mithat Özer’in yanısıra tamamlamaya başlar.

Kısa birkaç yıldan sonra; çok genç yaşta kaybedilen ağabey, Işık amacıyla yaşam boyu hep numune şahıslik olur. Genellikle resim alanındaki ilerleyişini hep numune aldığını, onun vefatı ardından evin geçimine yardımcı olmak amacıyla 12 yaşında iken okurken çalışmaya da başladığını bildiren Işık, gelişen senelerde akademideyken onun gibi üst tahsil amacıyla Paris’e gitmeyi düşlediğini de gene vefatından kısa vakit evvelce anlatacaktır.

İlk filminde şair, senarist ve yönetmen Orhon Murat Arıburnu ile gerçekleştirdiği çalışmanın ardından, ikinci filminde Türk Sineması’nda Geçiş Dönemi’ni bitiren ve Sinemacılar Dönemi’ne giriş yapıtı olarak kabul edilen Ömer Lütfü Akad’ın Kanun Namına filmiyle büyük ün kazanır. Yaşamının gelişen vakitlarında resim çalışmalarına ara ara devam etse de sinema bundan sonra birinci evvelceliği durumuna gelmiştir. Ömer Lütfü Akad ile 1950’lerde İngiliz Kemal karakterini oynayarak İngiliz Kemal Lawrense Karşı, Katil, Öldüren Şehir, Vahşi Bir Kız Sevdim, Kardeş Kurşunu filmlerini, Atıf Yılmaz ile Şimal Yıldızı, Osman Seden ile de 1957’de Bir Avuç Toprak filmini yapan Işık 1959 senesinde Hollywood’a giderek şansını bir de orada denemek ister. Ancak buradaki filmlerde çalışamaz.

Bunun sebebi sorulduğunda da : Benim gibi orada 5000 şahıs sıra bekliyor. Hem de çok da marifetleri var. Zıplayıp havada iki takla atıyorlar. Hem de ana dilleri gibi İngilizce konuşuyorlar. Bize orada ekmek yok. diyerek aktaran Işık, 60’ların başında Vedat Türkali’nin senaryosunu yazdığı Otobüs Yolcuları filmiyle Yeşilçam’a dönüş yapar.

Arkasından Akad ile son çalışması olacak olan ve Orhan Kemal’in bir Romanından gene Vedat Türkali’nin senaryolaştırdığı Üç Tekerlekli Bisiklet filmini çevirir. Işık gene bu devrelerde çevirdiği Küçük Hanım seri filmleri ile de halk doğrulusunda son derece beğenilir ve devam eden devre amacıylade ‘ Taçsız Kral ‘ ünvanını kazanır.1970’ li senelerde yeni bir moda rüzgarıyla film yıldızları peş peşe sahneye çıkmaya, plaklar doldurmaya başlar. Kendisi de bu modaya uyar ve Münir Nurettin Selçuk’tan dersler alarak Klasik Türk müziği dalında sahneye çıkar ve bir adet 45’lik plak doldurur.

Birçok tarzda, becerisiyle göz doldurmayı başaran Işık sinemada dram , politik , Romantik , gülünç , serüven ve başka tarzlarda misaller sunar. 140 kadar film çevirir. 1975’den itibaren yapımcı, yönetmen ve senarist olarak Türk sinemasına katkıda tespit edilen Işık bu senelerde İtalyan yapımcılarla yaptığı ve başrolünü de Klaus Kinski ile paylaştığı La Mano Che Nutre La Morte ve Le Amanti Del Mostro filmlerini yapar. Filmler İtalya’da ve Avrupa’nın birtakım ülkelerinde vizyona girer ancak Türkiye’de sanvakit uğrar ve türk seyircisiyle hiçbir vakit buluşamazlar.

YORUM YAP