
Dereotu nedir?
Dereotu artık Anethum graveolens, Avrupa ve Asya mutfaklarında bulunan, bolca sarfedilen bir bitki türüdür. Dereotu, değişen yumUşak yapraklara, yeşil renge ve ince bir gövdeye sahip bitkilerden biridir. Dereotu tad olarak aRomatiktir. Çeşitli yemeklerin lezzetini arttırmak amacıyla süregelen olarak kullanılır. Çoğunlukla somon, patates ve yoğurt bazlı soslarla eşleştirilir. Mutfak kullanımlarına ek olarak, dereotu detaylı gıdalar yönünden varlıklıdır ve geleneksel olarak sindirim sorunları, bebeklerde kolik ve ağız kokusu gibi detaylı rahatsızlıkları tedavi etmek amacıyla kullanılmıştır.
Dereotu, maydanozgiller ailesinden gelmektedir. Hoş kokuludur, yaprakları tüysüdür. Kimyona benzer tadıyla baharat olarak da kullanılabilir. Yüksek oranda life sahiptir ve düşük kalorilidir. Dereotu gıda sayısal değeri yönünden da varlıklıdır. 100 gram dereotunda 43 kalori, 61 mg sodyum, 738 mg potasyum, 85 mg C vitamini, 208 mg kalsiyum, 6.6 mg demir, 55 mg magnezyum vardır. Dereotu kadar dereotu tohumu da faydalıdır. Mesela bir çorba kaşığı dereotu tohumunda yarım bardak sütteki kalsiyum yer alır. Dereotunda A vitamini de dahil pek çok asli vitamin ve mineral vardır. Mesela A vitamini sıhhatli bir bağışıklık amacıyla lüzumlu bir vitamindir. Erkek ve dişilerde üreme sağlığında mühim rol oynar. Benzer biçimde amacıyladeki C vitamini de bağışıklığı destekler. Dereotunda kuvvetli antioksidan yer alır. Taze dereotu çinko da içerir.
Dereotunun faydaları nelerdir?
Dereotu antioksidanlar yönünden varlıklıdır. Antioksidanlar, hücreleri serbest radikaller olarak tanınan kararsız moleküllerin namacıyla bulunduğu zarara karşı korumaya yardımcı olan natural olarak meydana gelen bileşiklerdir. Sonuç olarak incelemeler, antioksidanlar yönünden varlıklı gıdaleri tüketmenin süreğen inflamasyonu azaltmaya ve kalp hastalığı, Alzheimer, Romatoid artrit ve belirli ka-ser çeşitleri dahil olmak üzere belirli halleri önlemeye ve hem de tedavi etmeye yardımcı olma ihtimalini düşündürmektedir. Dereotu bitkisinin hem tohumlarının hem de yapraklarının, aşağıdakiler dahil olmak üzere, antioksidan özelliklere sahip detaylı bitki bileşikleri yönünden varlıklı bulunduğu bulunmuştur.
Dereotu Flavonoidler yönünden da varlıklıdır. Bu bileşikler, kalp hastalığı, felç ve birtakım kanser çeşitlerinin riskinin azalmasıyla ilişkilendirilmiştir. Bu hal beyin sağlığında da mühim bir rol oynayabilir.
Terpenoidler de dereotunda vardır. Bu bileşiklerde uçucu yağlar da yer alır ve bu karaciğer, kalp, böbrek ve beyin hastalıklarına karşı koruma sağlayabilir.
Dereotunun kalp sağlığı üstünde de etkisi vardır. Kalp hastalığı dünya genelinde önde gelen ölüm namacıylaidir. Fakat Dünya Sıhhat Örgütü, kötü beslenme, sigara içme ve egzersiz eksikliği gibi risk faktörlerini azaltarak kalp hastalığı vakalarının aşağı yukarı yüzde 75’inin önlenebileceğini ön görü ediyor.
Toplam kolesterol ve trigliserit düzeyleri yüksek olan 91 kişide oluşturulan bir çalışma, 2 ay süresince günde 6 dereotu özü tableti almanın toplam kolesterol ve trigliserit düzeylerini mühim ölçüde iyileştirdiğini, fakat HDL (iyi) kolesterol düzeylerini değiştirmediğini buldu. Yine de, yüksek kolesterol ve trigliserit düzeyleri olan 150 kişide oluşturulan bir diğer çalışmada, 6 haftalık günlük dereotu tableti alımından sonra kolesterol ya da trigliserit düzeylerinde mühim bir farklılık gözlemlenmedi.
Dereotu yüksek kan şekeri düzeyini düşürmeye yardım edebilir. Kronik olarak yüksek kan şekeri seviyelerine sahip olmak, insülin direnci, metabolik belirti ve tip 2 diyabet gibi hal riskinizi artırabileceğinden kaygı vericidir.
Dereotu kan şekerini düşürücü etkilere sahip bulunduğu öne sürülmüştür. Aslında, diyabetli hayvanlarda oluşturulan birkaç çalışma, günlük dozlarda dereotu özü ile açlık kan şekeri seviyelerinde mühim bir iyileşme göstermiştir. Yine de, insanlarda inceleme sınırlıdır.
Dereotu amacıyladeki Klebsiella pneumoniae ve Staphylococcus aureus gibi uçucu yağlar, potansiyel olarak zararlı bakterilerle savaşan antibakteriyel etkilere sahiptir. Böylece dereotu idrar yolu enfeksiyonu amacıyla faydalı olabilir.
Kemik sağlığı. Dereotu, kemik sağlığı amacıyla mühim olan kalsiyum, magnezyum ve fosfor içerir.
Dereotundaki uçucu yağlar, adet döneminiz süresince kramplardan kaynaklanan ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Fakat incelemeler şu anda sınırlıdır.
Dereotundaki uçucu yağlar yatıştırıcı ve sakinleştirici etkiler verebilir. Bu sayede gece uykusuna faydalıdırlar.
Dereotun antiseptik ve antibakteriyel özelliklerle ağız ve soluk spreyi vazifiyeti görebilir. Ağız kokusunu giderir.
Antioksidanlar yönünden varlıklı ve iyi bir C vitamini, magnezyum ve A vitamini kaynağı olan dereotu, kalp hastalığı ve kansere karşı koruma da dahil olmak üzere sıhhat amacıyla detaylı faydalara sahip olabilir. Bununla birlikte, dereotu faydalarına bakan fazlası çalışmanın dereotu özlerini kullandığını akılda tutmak mühimdir.
Bu namacıylale, taze ya da kuru dereotu diyet kullanımınin aynı etkilere sahip olup olmayacağı belirsizdir. Her halda, dereotu tohumları ve yaprakları detaylı yemeklere lezzet ve renk katabilir. Taze dereotu düzgün bir şekilde saklandığında buzdolabında 1 haftaya kadar ve dondurucuda birkaç aya kadar saklanabilir. Genel olarak, dereotu, diyetinize gıda takviyesi koyabilecek lezzetli bir bitki ve baharattır.
Dereotunun zararları nelerdir?
Aşırı tüketildiğinde dereotu zararları da olan bir bitkidir. Mesela cilde ilişki ettiğinde tahrişe sebebiyet verebilir. Hamilelik sürecinde de hekime danışarak tüketilmelidir. Aşırı tüketim alerjiye namacıyla olabilir.
Dereotu Hangi Hastalıklara İyi Gelir?
Uyku sorunlarını çözer,
İçerdiği yüksek lif seviyesi yardımıyla sindirim sistemine iyi gelir. Sindirim sistemi arkadaşı özelliği yardımıyla aynı vakitte hıçkırık, kusma, karın kramplarına iyi gelir,
Regl düzensizliklerini dengeler ve ağrıları giderir. Kadınsal hormon salgılanmasında etkin role sahiptir.
Ağız kokusu sorunu yaşam sürdüren şahıslara iyi gelecektir.
Demir içeriği bakımından varlıklı olan dereotu anemi hastaları ve vejetaryenlerin kullanmaları faydalı olacaktır.
C vitamini varlıklıi olmasından dolayı C vitamini yetersizliği ile ilerleyen skorbüt hastalığında da kullanımı uygundur.
Zengin kalsiyum sahibi olan bitkimiz aynı vakitte osteoporoz hastalarına tavsiye edilmektedir ve kemik gelişimini etkiler.