Kayısı antioksidan tesire sahiptir
Kayısının bünyesinde antioksidan tesire sahip “karotenoid” bulunmaktadır. Sarı, turuncu ve kırmızı renkleri barındıran karotenoidlerden olan beta-karoten kayısıda bol miktarda bulunur. A vitaminin ön maddesidir ve gereksinim duyulduğunda beden doğrulusunda A vitaminine dönüştürülerek kullanılır. Vücutta, A vitaminine dönüşebilen çoğu karotenoid arasından, dönüşüm seviyesi en çok olanı beta-karotendir. Yağda çözünebilen A vitamini; görme, üreme ve sıhhatli bir cilt ile bağışıklık düzeneğinin korunması yönünden mühimdir.
Kalbi koruyor, cildi güzelleştiriyor…
Kayısı, sıhhatli ağız ve dişlerden parlak bir cilde kadar bütün beden amacıyla yararlı bir besindir…
Kayısı yüksek potasyum içeriği yardımıyla kalp koruyucu tesire sahiptir. Kalp atış hızının düzenlenmesine yardımcı olur. İçeriğindeki potasyum kalp kaslarını besler.
Tansiyonu dengeler ve kan basıncının normal düzeylerde seyretmesini sağlar.
Kendisinde barındıdığı kalsiyum, fosfor gibi mineraller kemik sağlığı yönünden mühimdir.
Ağız ve diş sağlığı amacıyla yararlı bir meyvedir. Bağışıklık sistemini güçlendirir, diş eti problemlerinin oluşmasını engeller ve ağız içi yaraların iyileşmesine yardımcı olur.
Bol miktarda demir sahibi olan kayısı, kansızlığa karşı koruyucu tesire sahiptir.
Hamileler, büyüme ve ilerleme çağındaki çocuklar amacıyla yararlı bir meyve olan kayısının taze olanında C vitamini bulunmaktadır.
Antioksidan özellikteki beta-karotenin yaşlanmayı geciktirme tesiri vardır. Kayısı cildi nemlendirir, korur ve pürüzsüzleştirir. A vitamininin deride yağ bezlerinin aktivitesini baskıladığı kanıtlanmıştır. Kendisinde barındıdığı A vitamini akne gibi cilt bozuklukları oluşumunu önler.
Kuru kayısının “gün kurusu” olanı tüketilmeli
Yaz aylarında tazesi tüketilebilen kayısının sene süresince kurusu da ideal ortamlarda saklanabilmektedir. Fakat kuru kayısının rengini güvenliğini sağlamak amacıyla sarfedilen kükürt dioksit astım hastalarında alerji tehlikesini artırmaktadır. Bu sebeple sülfür içermeyen, natural yollardan kurutulan, prosedür görmemiş, koyu renkli “gün kurusu” denilen kayısı tüketilmelidir. Kuru kayısının glisemik indeksi yüksektir ve tüketim miktarı sınırlandırılmalıdır.
Ara öğün ya da konserve şeklinde tüketilebilir
Kayısı, taze ve kuru olarak ara öğünde kolaylıkla tüketilebilir. Süt ve yoğurda karıştırılarak ya da badem, ceviz gibi kuruyemişlerle beraber yenilebilir. Kayısı kurutularak, konserve yapılarak, reçel ve marmelat şeklinde ya da dondurularak daha sonra da tüketilebilir. Kayısının acı çekirdeğinde natural olarak tespit edilen ‘amigdalin’ isimli madde yendikten sonra siyanüre dönüşerek zehirlenmeye yol açabilir. Bu amaçla yetişkinler ve bilhassa çocuklar doğrulusunda dikkatli tüketilmelidir. Böbrek yetmezliği olan hastaların da kayısı tüketirken dikkatli olması gerekir.
Tatlı krizlerine özel düşük kalorili pişmiş kayısı tarifi:
Malzemeler:
10 adet kuru kayısı (gün kurusu)
1 tatlı kaşığı tereyağı
2 tam ceviz içi
Yapılışı:
Kuru kayısıları, soğuk suda 30 dakika bekletin. Tavaya tereyağını koyup, eritin. Yumuşayan kayısıları ikiye bölün ve tavaya alın, tereyağı ile kayısıları biraz kavurun. Daha sonra yarım çay bardağı su ekleyin, kayısılar suyunu çekene kadar pişirin. Pişen kayısıların üstüne ceviz serperek servis edebilirsiniz. Evde basitçe hazırlanabilen bu tatlının 1 porsiyonu 175 kaloridir. Afiyet olsun.
Kayısı Kurutma ile Elde Edilen Atıştırmalıklar Antioksidandır
Kayısı, beta karoten ve A, C ve E vitaminleri dahil olmak üzere çoğu antioksidan yönünden harika bir kaynaktır. Dahası, diyabet ve kalp hastalığı gibi hastalıklara karşı koruma tesiri olan flavonoidler (antioksidan grubu) bakımından varlıklıdir.
Bu bileşikler, hücrelerinize zarar veren ve oksidatif strese namacıyla olan serbest radikaller isimli zararlı bileşikleri nötralize etmek amacıyla çalışır. Diğer taraftan oksidatif stres, obezite ve kalp hastalığı gibi çoğu süreğen hastalıkla direkt bağlantılıdır.
Kuru Kayısı Faydaları ile Göz Sihhatinı Geliştirir
Kayısı, A ve E vitaminleri dahil göz sağlığı amacıyla lüzumlu olan çoğu bileşiğe sahiptir. A vitamini, gözlerinizdeki hafif pigmentlerin eksikliğinden kaynaklanan gece körlüğünü önlemede rol oynar. E vitamini ise gözlerinizi serbest radikal hasarından güvenliğini sağlamak amacıyla yağda çözünen bir antioksidandır.
Bu arada, kayısıya sarı-turuncu rengini veren beta karoten, A vitamini amacıyla bir lider vazifiyeti görür. Bu da vücudunuzun onu bu vitamine dönüştürebileceği manasına gelir. Kayısı karotenoidleri arasında lutein ve zeaksantin bulunur. Gözlerinizin lenslerinde ve retinalarında bulunur. Hem de oksidatif strese karşı koruma sağlar.
Kuru Kayısı Cilt Sihhatina İyi Gelir
Kayısı yemek cildinize yarar sağlar. Kırışıklıkların ve cilt hasarının ana amaçlari güneş, kirlilik ve sigara dumanı gibi bölgesel faktörlerdir. Dahası, incelemeler ultraviyole (UV) ışığa maruz kalma ve güneş yanıkları ile ölümcül bir cilt kanseri türü olan melanoma tehlikesiniz arasında direkt olarak bir bağlantı olduğunu gösteriyor.
Kayısının sağladığı antioksidanlarla dolu sıhhatli bir beslenme yardımıyla bu cilt hasarının bir kısmıyla savaşabilirsiniz. Her ikisi de bu meyvedeki C ve E vitaminleri cildinize yardımcı olabilir. Kuru kayısı yararları bu vitaminlerle yakından ilişkilidir. Genellikle C vitamini, serbest radikalleri nötralize ederek UV hasarına ve bölgesel kirleticilere karşı koruma sağlar. Hem de bu vitamin, cildinize güç ve elastikiyet kazandıran kolajen oluşumuna yardımcı olur. C vitamini yönünden varlıklı bir diyet, cildinizin UV hasarından iyileşmesine ve kırışıklıkları önlemesine yardımcı olabilir.
Kuru Kayısı Faydaları Arasında Bağırsak Sihhati Etkileri Var
Genellikle de kuru kayısı bağırsak sağlığını geliştirir. Mesela bir fincan (165 gram) kayısı, 3,3 gram lif sağlar. Bu, erkekler ve kadınlar amacıyla sırayla günlük ihtiyacın %8,6 ve %13,2’sidir. Kuru kayısı, bilhassa sıhhatli kan şekeri ve kolesterol seviyelerini güvenliğini sağlamak amacıyla mühim olan çözünür lif bakımından yüksektir. Hem de lif, besinlerin sindirim sisteminizdeki hareketini geciktirir ve yararlı bağırsak bakterilerinizi besler. Daha sıhhatli bir bağırsak mikrobiyomu, daha düşük obezite riski ile bağlantılıdır.
Kayısı Kurutma ile Potasyumdan Yüksek Beslenin
Kayısı, elektrolit vazifiyeti gören bir mineral olan potasyum bakımından yüksektir. Vücudunuzda sinir sinyalleri göndermekten ve kas kasılmalarını ve sıvı dengesini düzenlemekten sorumludur. Potasyum sıvı dengesini güvenliğini sağlamak amacıyla sodyum ile yakın çalışır. Bu sayede yeterli alımı şişkinliği önlemeye ve sıhhatli kan basıncını korumaya yardımcı olur.
33 kişilik bir çalışma, potasyum yönünden varlıklı bir diyetin kan basıncını mühim ölçüde düşürdüğünü buldu. Hem de bu %24 daha düşük inme riski demek.