DOLAR 38,2552 % 0.34
EURO 43,8333 % 0.15
STERLIN 51,0885 % 0.12
FRANG 46,9242 % 0.68
ALTIN 4.076,87 % 0,33
BITCOIN 84.904,34 0.505

MÜNİR ÖZKUL HAYATI

Yayınlanma Tarihi : Google News
MÜNİR ÖZKUL HAYATI

MÜNİR ÖZKUL

İstanbul’da 15 Ağustos 1925’te dünyaya gelen Münir Özkul, İstanbul Erkek Lisesi’nde eğitim gördü. Şimdilik lise öğrencisiyken, 1937’de Bakırköy Ortaokulu’nda ilk defa sahneye çıkan sanatçı, daha sonra 1940’ta kurulan Bakırköy Halkevi sahnesinde, “Erkek Güzeli” isimli oyundaki başarısıyla ismini duyurdu.

Muhsin Ertuğrul, “İnsan ve Tiyatro Üzerine Gördüklerim” isimli kitabında yer verdiği bir anısında, usta oyuncunun 12 yaşındayken sahneye çıktığı Ankara’daki bir tiyatro oyununu Mustafa Kemal Atatürk’ün de izlediğini belirterek, etkili bir oyunculuk sergileyen Özkul’u Atatürk’le tanıştırdığını, Atatürk’ün Özkul’a “Çocuk, çok büyük bir tiyatrocu olacaksın.” dediğini aktarmıştı.

Ses Tiyatrosu’nda 1948’de sahnelenen “Aşk Köprüsü” ile profesyonel olarak oyunculuğa ismim atan sanatçı, daha sonra Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne’ye geçti.

Münir Özkul, 1951’de John Steinbeck’in “Fareler ve İnsanlar” ile John Millington Synge’in “Babayiğit”, 1954’te George Axelrod’un “Yaz Bekarı”, 1955’te John Patrick’in “Çayhane” yapıtlerinin yanı sıra “Bana Çiçek Yollama”, “Generalin Aşkı”, “Yağmurcu” ve “Godot’yu Beklerken”in de aralarında bulunduğu mühim yapıtlerde rol aldı.

İstanbul Şehir Tiyatroları, Ankara Devlet Tiyatrosu ve özel tiyatrolarda da vazife yapan sanatçı, Sadık Şendil’in “Kanlı Nigar” oyunundaki rolüyle 1968’de İlhan İskender Armağanı’nı kazandı.

Sanat hayatında beş bireyin büyük tesiri bulunduğunu düşündüğünü ifade eden Özkul, bir röportajında şunları anlatmıştı:

“Bu isimler, Muhsin Ertuğrul, Ferdi Tayfur, Haldun Dormen, Sadık Şendil ve Şakir Eczacıbaşı’dır. Bugün sanatımın geleceğiyle alakalı hiçbir şey söyleyecek halde değilim. Yalnız şu sıralarda Haldun Taner’in benim amacıyla yazdığı bir yapıt var. Bütün arzum bu piyesi başarı ile oynamak. Sanat hayatım içerisinde her vakit ‘İbiş’e ve ‘Kavuklu’ya hayranlık duymuşumdur. Nedenini şu şekilde anlatayım; insanı detaylı etkilerden kurtarabilseydik, meydana çoğu müşterek yönleri olan bir insan tarzı çıkardı. Bu, gerçek yönleri ağır basan evrensel insan tarifi ve tarzıdir. Ben Kavuklu’da ya da İbiş’te kendi içimdeki o insanı yakalamak ve o insana varmak istiyorum.”

Sinemada 1950’lerden itibaren görünmeye başlayan sanatçı, canlandırdığı karakterlerle büyük beğeni kazandı. Genellikle 1970’li yıllarda, kalabalık kadrolu Ertem Eğilmez filmlerinde mühim rolleri canlandırdı.

Sanatçı, Hababam Sınıfı serisindeki Özel Çamlıca Lisesi’nin tatlı sert müdür muavini “Kel Mahmut” tiplemesiyle unutulmazlar arasına girdi.

Başarılı oyuncu, yönetmenliğini Sırrı Gültekin’in yaptığı 1979’da yayınlanan “İbiş’in Rüyası” isimli yapımla ilk kez televizyon dizisinde rol alırken, dizilerin yaygınlaşmaya başladığı 1990’lı yıllarda, “Uzaylı Zekiye”, “Ana Kuzusu”, “Şaban ile Şirin” ve “Reyting Hamdi”de de oynadı.

“Mavi Boncuk”, “Bizim Aile”, “Aile Şerefi”, “Gülen Gözler”, “Neşeli Günler”, “Gırgıriye” ve “Görgüsüzler” isimli aile filmlerinde Adile Naşit ile başrolü paylaşan Özkul, canlandırdığı karakterlerle Türk izleyicisinin hafızasına kazındı.

Sanat hayatı süresince çoğu ödülün sahibi oldu

Usta sanatçı, “Sev Kardeşim” filmindeki rolüyle 1972’de Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Erkek Karakter Oyuncu Ödülü”ne, “Bizim Aile” filminde canlandırdığı “Yaşar Usta” rolüyle de 1977’de Azerbaycan Film Festivali Özel Ödülü’ne değer görüldü.

Başarılı oyuncu, 1980’de 40. sanat senesini, 1996’da Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan etkinlikte ise 55’inci sanat senesini kutladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı doğrulusunda 1998’de “devlet sanatçısı” unvanı verildi.

Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali doğrulusunda 2006’da verdiği Onur Ödülü’ne layık tespit edilen sanatçı, 2014’te 18. Afife Tiyatro Ödülleri’nde Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü’nü, 2015’te ise Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü aldı.

1968’de Dümbüllü’nün kavuğunu devraldı

Geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi İsmail Hakkı Dümbüllü, Kel Hasan’dan devraldığı 50 senelik sembolik kavuğunu 1968’de Özkul’a teslim etti. Münir Özkul’un sonrasında Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin’in taşıdığı kavuk son olarak Şevket Çoruh’a devredilmişti.

Münir Özkul, Haldun Taner’in “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” oyunundaki rolüyle “Avni Dilligil”, “Ulvi Uraz”, “İsmet Küntay” ve “İsmail Dümbüllü” ödüllerinin sahibi oldu.

YORUM YAP